İzmir, Manisa ve Aydın il sınırlarından geçerek bir "U" çizen sıradağlardır Efeleri bağrında saklayan, onlara yol olan, yar olan yaren olan... Nif Dağı'nda çıkar efem zirveye, ayaklarının altında İzmir, bakar kısık gözleriyle denizin ve mavinin buluştuğu körfeze. Hele hele asayiş berkemal, yürü der efem yürü yollar senindir. Ordan Mahmut Dağı, Bozdağ... Çiçekler eşlik eder efeme dağların doruklarında.. Bir yandan sümbüller bir yandan çiğdemler. Kekik kokardı efem, menekşe takardı yakasına.. Eşi benzeri yoktu bu dağlardaki çiçeklerin, lalenin, mor sümbülün, dağ çayının. Çiçekler yaren olur efeme, değmesin ayağı taşa diye....
Ayrı bir güzeldir İzmir'in dağları, endemik çiçeklerle kaplıdır zirveleri, rengarenktir her bir yamacı. Bir yanı İzmir'e ve körfeze bakar Nif Dağı, diğer yanı Kemalpaşa ve Spil Dağı'na Dünyada sadece o dağın zirvesinde yetişen 5 tane tür vardır. Bunlardan biride "efeçenberi"dir. Mahmut Dağı'na geçersiniz ordan öyle bir yerdirki 360 derce açıyla her noktayı görürsünüz. Eteğinde saklar "Müge çanı"nı o bütün maviliğiyle. Bir bakmışsınız kuş olup uçmuşsunuz erenleri bağrında saklayan Çal Dağı'na, zirvesinde bir gökmavisi çiçeği vardır "İzmir çanı". Ordan Bozdağ'a gönlünüzü kaptırır gidersiniz, Bir yanında gölcükle, biryandan Ödemiş ovası ile. Endemikler diyarıdır Bozdağ. Heybetli bir dağdır. Heybeti sadece yüksekliğinden değildir, yörenin en eski çağlara ait dağıdır, kadim bir dağdır, analık eder taşı toprağı çiçeğe böceğe, 15 kadar endemiği vardır dünyada başka bir diyarda olmayan. Karşısında kardeş bir seri dağ silsilesi vardır Bozdağ'ın, her bir tepesi efemin adımlarına yol olan, her bir patikası binlerce hikaye saklar içinde. "Tire çanı" karşılar sizi heybetiyle, sonra güneşin rengini bürümüş çiçekleri ile "poruk" lar yoldaş olur size. Efem adım adım arşınlar bu uzun ince yolu, iner dağlardan aşağı, Selçuk'ta takar yakasına "Efes çanı'nı. Selam verir yar olan, yaren olan yoldaş olan dağlarına, yollarına, çiçeklerine...